İnsanlar doğar, yaşar ve ölür ve yaşadığımız bu hayat boyunca da birden çok zorluklarla karşılaşır. Bu zorluklar aşıldığı zaman insan...
İnsanlar doğar, yaşar ve ölür ve yaşadığımız bu hayat boyunca da birden çok zorluklarla karşılaşır. Bu zorluklar aşıldığı zaman insanlar rahatlar. Normal hayatta da insanlar sahip oldukları hastalıklardan ötürü hayatlarını değişik açılardan düzene sokmak isterler. Bu ister engellilik olsun isterse bir hastalıktan ötürü sahip olunan bir problem olsun; her açıdan da pratiklikler vardır. Türkiyede de çokca hastalıktan ötürü malulen emeklilik koşulları bulunur. Bunlardan birisi de çölyak hastalığıdır. Bu makalemizde çölyak hastalarının SSK'dan emekli şartlarını açıklayacağız.
Hepsinden önce çölyak hastalığının ne olduğuna ve hangi hallerde oluştuğunu söyleyelim. Çölyak hastalığı; bağırsaklarda sindirimi sağlayan yapıların bozulmasına neden olan ve bunun yüzünden da yiyeceklerdeki besinlerin emilimini engelleyen ve ince bağırsak içerisinde hasar oluşmasına neden olan bir hastalıktır.
Çölyak hastalığı, çocuklarda ve büyüklerde değişik etkilere neden olabilir. Küçük çocuklarda kusma, ishal, karın şişliği, iştahsızlık, kilo alamama veya boyun uzamasında yavaşlama gibi belirtiler göstermektedir. Daha ileriki yaşlarda ise kansızlık, kemik zayıflığı ve karaciğer hastalığı gibi sebebi bilinmeyen belirtilere de neden olabilmektedir.
Tam anlamıyla çölyak hastalıklarının belirtilerini şöyle sıralanmaktadır:
Karın bölümünde şişkinlik.
Yaşa göre kilo azlığı.
Kaslarda zayıflama.
Kansızlık.
Büyük tuvalet ihtiyacı artması.
Kusma.
Bezginlik.
İştahsızlık.
Büyüme geriliği.
Ağız içerisinde oluşan aftlar.
Eklem ve kemik ağrıları.
Sinirlilik.
Cildimizde kaşıntılar ve döküntüler.
Herkes gibi çölyak hastaları da iş hayatında önemli bulunan bir yer tutmaktadır. Çölyak hastaları da sigortalı olabilmekte ve devletin onlara sağladığı kolaylıklarla beraber iş hayatlarını sürdürebilmektedirler.
Çölyak hastalarının iş hayatlarından sonra önemli olan diğer konuda çölyak hastalarının beslenme şekilleridir. Çölyak hastaları buğday, çavdar, arpa veya yulafta bulunabilen glütene karşı negatif tepki verirler ve bu ürünleri tükettiklerinde bağırsaklarında problemler oluşur. Bu problemlerden ötürü yediklerini gerektiği gibi sindiremezler. Çölyak hastaları kan tahlilleri nihayetinde tanımlanabilir. Esasen hastalık hayatın her devrinde ortaya çıkabiliyor. Tek tedavisi olarak glütensiz besinler tüketmek olarak açıklanmıştır.
Türkiyede devlet aracılığıyla meslek hastalıkları gibi çölyak hastalığı için de devlet bazı pratiklikler getirmiştir. Yasaya göre maluliyetin açıklaması şöyle yapılmıştır: Raporların ve kurullardan alınan tıbbi evrakların incelenmesinin nihayetinde, sigortalıların çalışma gücünün, iş kazası veya meslek hastalığı nihayetinde gücünün % 60'ını vazifesini yapamayacak derecede kaybetmesi halidir.
Bir kimsenin malul kapsamına girmesi için işe başlayınca bu hastalığa yakalanmış olması gerekir. Bu açıdan düşünüldüğü zaman çölyak hastalığı bu kapsama girmemektedir çünkü doğuştan gelen bir hastalıktır. Bu sebeple çölyak hastaları malulen emeklilik koşullarından faydalanamaz.
Çölyak hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumundan her ay yardım parası almaktadır. Bu oranlar yaş gruplarına göre değişiklik gösterir. Bu yardımı alabilmek için her şeyden önce hastaneden Çölyak Raporu alınmalıdır ve bu rapor 1 senelik olabilecek biçimde düzenlenmelidir, bu vesileyle de raporun her sene yenilenme şartı vardır.
Çölyak hastalığına sahip olan insan eğer 18 yaşın altındaysa ona bakmakla yükümlü olan insanlar üstünden yardım alır. Bu yardıma başvurmak için gereken olan evrakları şöyle sıralanmaktadır:
Çölyak raporunun aslı.
2 adet fotoğraf
Ziraat Bankası Hesap Cüzdanı fotokopisi.
Nüfus cüzdanı fotokopisi.
Çölyak hastaları için SSK'dan emeklilik koşulları malulen emekliliklerle benzer değildir. Çölyak hastaları, kurum aracılığıyla yetkilendirilmiş olan sağlık hizmetleri aracılığıyla düzenlenen raporlar ve gereken tıbbi evraklar incelendiğinde şu oranlara göre emekli olunabilir:
Şahsın çalışma gücündeki kayıp oranı %50 ve %59 arasında ise, bu kimseler minimum 16 seneden beri sigortalı olmalılar ve 4320 gün şartını sağlamalılar.
Şahsın çalışma gücündeki kayıp oranı %40 ve %49 arasında ise, bunlar minimum 18 seneden beri sigortalı olmalılar ve 4680 gün şartını sağlıyor olmalılardır.
Bilginizi arttırmak için bir sonraki konumuz olan Ösym ais sistemine e-devlet ile giriş adlı yazıyı inceleyebilirsiniz.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı.